The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Englisch	Türkisch
1	in rare cases	nadir durumlarda	expr.
	In rare cases, food poisoning can be serious or fatal. Nadir durumlarda gıda zehirlenmesi ciddi veya ölümcül olabilir. In rare cases, it can also be the acrylic glass lasers. Nadir durumlarda, akrilik cam lazerler de olabilir. In rare cases, it can spread to the blood and joints. Nadir durumlarda kana ve eklemlere yayılabilir. In rare cases, it can spread to the brain. Nadir durumlarda beyne yayılabilir. In rare cases, sarcoidosis causes severe heart and lung damage. Nadir durumlarda sarkoidoz ciddi kalp ve akciğer hasarına neden olur. In rare cases, side effects that develop during chemotherapy may be permanent. Nadir durumlarda, kemoterapi sırasında gelişen yan etkiler kalıcı olabilir. In rare cases, these infections can be fatal. Nadir durumlarda bu enfeksiyonlar ölümcül olabilir. In rare cases, these substances are the means of choice for suicide. Nadir durumlarda, bu maddeler intihar için tercih edilen araçlardır. In rare cases, this medicine may cause bone loss (osteonecrosis) in the jaw. Nadir durumlarda, bu ilaç çenede kemik kaybına (osteonekroz) neden olabilir. In rare cases, the disorder is not diagnosed until adulthood. Nadir durumlarda, bozukluk yetişkinliğe kadar teşhis edilmez. In rare cases, water can freeze in extremely cold conditions. Nadir durumlarda, aşırı soğuk koşullarda su donabilir. It can be used in rare cases. Nadir durumlarda kullanılabilir. This method is applied in rare cases. Bu yöntem nadir durumlarda uygulanır. In rare cases, a cancerous tumor causes this condition. Nadir durumlarda, kanserli bir tümör bu duruma neden olur. But in rare cases, a male is born with an extra X chromosome (XXY). Ancak nadir durumlarda, bir erkek fazladan bir X kromozomuyla (XXY) doğar. However, in rare cases, they can not disturb the baby completely. Ancak nadir durumlarda bebeği tamamen rahatsız edemezler. In rare cases, Actovegin can reduce the activity of the cardiovascular system. Nadir durumlarda Actovegin, kardiyovasküler sistemin aktivitesini azaltabilir. In rare cases, the infection can spread to the rest of the body. Nadir durumlarda enfeksiyon vücudun geri kalanına yayılabilir. In rare cases, the tetanus vaccine can cause an allergic reaction. Nadir durumlarda tetanoz aşısı alerjik reaksiyona neden olabilir. In rare cases, the venom can cause systemic toxicity. Nadir durumlarda zehir sistemik toksisiteye neden olabilir. In rare cases, a doctor may prescribe medication to aid sleep. Nadir durumlarda, doktor uykuya yardımcı olmak için ilaç reçete edebilir. In rare cases, allergic reactions to individual components of the drug. Nadir durumlarda, ilacın bireysel bileşenlerine karşı alerjik reaksiyonlar. In rare cases, animals can have seizures or become comatose. Nadir durumlarda hayvanlar nöbet geçirebilir veya komaya girebilir. In rare cases, atopic dermatitis can first appear during puberty or adulthood. Nadir durumlarda, atopik dermatit ilk olarak ergenlik veya yetişkinlik döneminde ortaya çıkabilir. In rare cases, basic stress relievers aren't enough to stop bruxism. Nadir durumlarda, temel stres gidericiler bruksizmi durdurmak için yeterli değildir. In rare cases, children and adults infected with Zika may get a disease called Guillain-Barré syndrome (GBS). Nadir durumlarda, Zika ile enfekte olan çocuklar ve yetişkinler Guillain-Barré sendromu (GBS) adı verilen bir hastalığa yakalanabilir. In rare cases, complications can be fatal. Nadir durumlarda komplikasyonlar ölümcül olabilir. Show More (24)